1-) Zilyetlik Nedir?
Zilyetlik; kişinin, bir eşya üzerinde fiili hakimiyet sağlamasıdır. Yani; bir eşya üzerinde fiili hakimiyeti olan kişi, o şeyin zilyedidir. Bu tanımdan, zilyetliğin bir hak değil, eşya üzerinde fiili bir hakimiyet olduğu sonucuna ulaşılabilir.
Mülkiyet ile zilyetlik birbirinden farklı kavramlardır. Bu nedenle bir hırsız dahi o eşya üzerinde zilyet olabilir. Örneğin; gece evinize giren hırsızın, kolunuza taktığınız saati çaldığını düşünelim. Hırsız, saatiniz üzerinde bir fiili hakimiyet elde ettiği için artık o saatin zilyedi olur. Ancak, siz o saatin asıl sahibi; yani maliki olarak kalmaya devam edersiniz. Hırsız, çaldığı saat üzerinde mülkiyet hakkı elde edemez.
Fiili hakimiyet için mutlaka o eşyayı fiilen elde bulundurma zorunluluğu yoktur. Fiili hakimiyeti ele geçirmek ve bu fiili hakimiyeti devam ettirme iradesine sahip olmak, zilyetlik için yeterlidir. Eğer kişi, eline geçirdiği malda zilyet olma iradesi taşımıyorsa; hakimiyeti ele geçirme de söz konusu olmaz. Bunun tek istisnası, mirasçıların tereke malları üzerindeki zilyetliğidir. Mirasçılar, mirasın açıldığını bilmeseler dahi, tereke malları üzerinde zilyet olurlar.
2-) Zilyetlik Ne İşe Yarar?
Zilyetliğin önem arz ettiği halleri aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz:
A-) Zilyetlik Ayni Hakların Kazanılmasının İlk Adımıdır.
Ayni hakların kazanılmasının ilk adımı, zilyetliğin kazanılmasıdır. Zilyetliğin bu fonksiyonu, özellikle taşınır mallarda kendisini gösterir. Örneğin; bir araba üzerinde mülkiyet hakkı kazanmanın ilk adımı, o araba üzerinde zilyet olmaktır.
B-) Ayni Hakların Korunmasına Yardımcı Olur.
Kişinin, mal üzerindeki fiili hakimiyetinin kaybı, zilyedin iradesi dışında gerçekleşmişse; ayni hak kendiliğinden sona ermez. Ayni hakkın sona ermesi için fiili hakimiyetin sona ermesi, zilyedin iradesine dayanmalıdır.
C-) Bir Hak Karinesidir.
Zilyetlik, taşınır mallarda bir hak karinesidir. Örneğin; üzerimdeki tişörtün zilyediysem; aynı zamanda o tişörtün malikiyimdir. Bu nedenle; bir mala zilyet olan kimse, aynı zamanda bu malın maliki olduğunu ispat etmek zorunda değildir. Zilyedin, hak sahibi olmadığını iddia eden kişi, bu iddiasını ispatlamak zorundadır.
D-) İyi Niyetin Korunmasında Esastır.
İyi niyetli üçüncü kişiler, zilyedin hak karinesine güvenerek ondan bir ayni hak kazanırsa; bu kazanımları korunur. Bu kazanım yalnızca taşınır malları için geçerlidir. Taşınmaz mallarda ise tapu kayıtlarına güven ilkesi geçerlidir.
E-) Arkasındaki Hakkın Korunmasına Yardımcı Olur.
Zilyet, zilyedi olduğu mala uygulanan her türlü gasp ve tecavüze karşı korunmuştur. Bu korumadan faydalanabilmek için mala zilyet olma dışında herhangi bir şeye ihtiyaç yoktur.
F-) Huzur ve Sükunu Korumaya Yardımcı Olur.
Hiç kimse, kendisinin hak sahibi olduğu iddiasıyla, zilyet olan kişinin, zilyetliğine zorla son veremez. Bu nedenle kişi, kendisini ne kadar haklı görürse görsün, zilyedin fiili hakimiyetine saygı göstermek zorundadır. Kişi; ancak hukuki sınırlar içerisinde hakkını arayabilir.
3-) Zilyetliğin Çeşitleri Nelerdir?
A-) Malik Sıfatıyla Zilyet / Asli – Fer’i Zilyet
Kişi, bir şey üzerindeki zilyetliğini, malik olma iradesi ile sürdürüyorsa; malik sıfatıyla zilyetlik söz konusudur. Kişinin, malik sıfatıyla zilyet olabilmesi için, illa ki o mala malik olması şart değildir. Önemli olan bu yöndeki iradedir. Bu nedenle, hırsız da çaldığı mala malik sıfatıyla zilyet olabilir.
Malik sıfatıyla zilyet, zilyedi olduğu şeyi başkasına kiralar ya da rehin verirse; bu kişi asli zilyet olur. Sınırlı bir ayni hakka ya da kişisel bir hakka dayanan kişinin zilyetliği ise fer’i zilyetliktir. Örneğin; bisikletini bir başkasına kiralayan malik sıfatıyla zilyet, aynı zamanda asli zilyettir. Bu bisikleti kiralayan kişi ise fer’i zilyet olur.
B-) Dolaylı – Dolaysız Zilyet
Kişi, bir eşya üzerindeki fiili hakimiyetini doğrundan doğruya kullanıyorsa; dolaysız zilyettir. Örneğin; Ali, Ahmet’e arabasını kiralarsa; Ahmet, dolaysız zilyet olur. Bu olayda Ali’nin zilyetliği de sona ermez; ancak zilyetliğini Ahmet vasıtasıyla kullanır. Bu nedenle; Ali dolaylı zilyet olur.
C-) Zilyet Yardımcısı
Eşyayı kendi menfaati için değil de başkasının menfaati için elinde bulunduran kişi, zilyet yardımcısıdır. Bu kişi, eşyayı başkasına hizmet için elinde bulundurur. Zilyet yardımcısı, asıl zilyedin emir ve talimatına uygun hareket eder. Örneğin; yemek pişirmek için evdeki tenceremi kullanan aşçı veya evi temizlemek için elektrik süpürgesini kullanan hizmetçi, zilyet yardımcısıdır.
D-) Başkası İçin Zilyet – Kendisi İçin Zilyet
Bir eşya üzerinde ayni ya da kişisel bir hakka dayanarak zilyet olan kişi, kendisi için zilyettir. Bu durumu bir başkası için yaparsa; başkası için zilyet olur. Başkası için zilyedin mal üzerindeki fiili hakimiyeti, bir başkası içindir. Örneğin; ev eşyalarını taşıyan nakliyeci, başkası için zilyettir. Ev eşyalarının sahibi ise kendisi için zilyettir.
E-) Tek Başına Zilyet – Birlikte Zilyet
Bir eşyaya, tek kişinin hakim olması, tek başına zilyetliktir. Ancak bir eşyaya, birden fazla kişi hakimse; birlikte zilyetlik söz konusudur. Zilyetlerden her biri, eşyayı diğerinin katılımı olmadan kullanabiliyorsa müşterek zilyetlikten; ancak katılımı olmadan kullanamıyorsa iştirak halinde zilyetlikten bahsedilir. Örneğin; aynı eve paylaşan 3 arkadaş, eve istediği gibi girip çıkabilir. Bu nedenle burada, müşterek zilyetlikten bahsedilir. Ancak, iki ortak, iş yerinde bulunan kasayı yalnızca birlikte açabiliyorsa burada iştirak halinde zilyetlikten bahsedilir.
4-) Zilyetlik Nasıl Kazanılır?
Taşınır mallar üzerinde bir ayni hakka sahip olmak için bu hak üzerinde zilyetliğin kazanılması gerektiğini belirtmiştik. Peki, zilyetliğin kazanılması halleri nelerdir?
A-) Miras Yoluyla Zilyetliğin Kazanılması
Zilyetliğin kazanılmasında fiili hakimiyet ve irade çok önemlidir. Ancak, mirasçılar açısından bu kurala bir istisna getirilmiştir. Mirasçıların zilyetliği kazanabilmesi için fiili hakimiyeti ele geçirmesi aranmadığı gibi zilyet olma iradesi de aranmamıştır. Mirasçılar, herhangi bir işleme gerek olmaksızın, kanun gereği zilyetliği kazanırlar (TMK m. 599/2).
B-) Zilyetliğin Tesisen Kazanılması
Zilyedin, kendi zilyetliğini koruyup, bu zilyetliğine dayanarak ve tarafların rızası ile eşya üzerinde başkası için de zilyetlik tanımasıdır. Örneğin; Mehmet, arabasını Burak’a kiralarsa ve teslim ederse; B kişisi zilyetliği tesisen kazanmış olur.
C-) Zilyetliği Aslen Kazanma
Kişinin, bir mal üzerinde, zilyet olma iradesiyle ve önceki zilyetlikten bağımsız olarak fiili hakimiyet kurmasıdır. Bu mala daha önce başka bir kişinin zilyet olup olmamasının bir önemi yoktur. Örneğin; bir kişinin telefonunu çalan hırsız, zilyetliği aslen kazanmıştır. Çünkü; kendisinden önceki zilyetliği ortadan kaldırmıştır.
D-) Zilyetliğin Devren Kazanılması
Mevcut zilyetliğin, tarafların rızasıyla bir başkasına bırakılmasıdır. Örneğin; Veli’nin, sahibi olduğu telefonu Zafer’e satması ve teslim etmesi halinde Zafer, asli zilyetliğini devren kazanmış olur.
Afyon Avukat Özden KELEŞ‘e ait iletişim bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.