1-) Tapu Sicilinde Devletin Sorumluluğu Nedir?
Bilindiği üzere taşınmaz mallar, tapu siciline kaydedilir. Tapu sicili, taşınmaz üzerindeki ayni hakların durumunu göstermek amacıyla, açıklık sistemine göre devletin sorumluluğu altında tutulur. Bu siciller, taşınmazlardaki ayni haklara karine sayılır. Tapu sicilleri, kurucu bir fonksiyona sahiptir. Bu nedenle her zaman doğru tutulması gerekir. Tapu sicili, tapu memurları tarafından tutulur. Bu nedenle, bu sicilin doğru bir şekilde tutulmaması halinde uğranılan zararın tazmin edilmesi için tapu sicilinde devletin sorumluluğu yoluna başvurulur.
Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tüm zararlardan devlet sorumludur (TMK m. 1007). Buradaki sorumluluk, bir kusursuz sorumluluktur.
2-) Tapu Sicilinde Devletin Sorumluluğu Şartları Nelerdir?
A-) Tapu Sicilinin Tutulmasından Dolayı Bir Zarar Doğmuş Olmalıdır
Tapu sicilinde devletin sorumluluğu yoluna gidilebilmesinin ilk koşulu; bir zararın doğmuş olmasıdır. Tapuda yapılan kayıt yanlışlığı yüzünden bir kimse zarara uğrasa da bu yanlışlığın düzeltilebilmesi mümkünse; ortada tazmini gereken bir zarar da yoktur. Bu nedenle; tapu sicilinin düzeltilmesi imkanı varsa; zarardan ve devletin sorumluluğundan söz edilmeyecektir. Bu durumda devletten tazminat istemek yerine, tapu sicilinin düzeltilmesi davası açma yoluna gidilir. Örneğin; A kişisinin, B kişisine taşınmazını sattığını ve tapuda yapılan tescilin yolsuz olduğunu düşünelim. Bu durumda; A kişisi, B kişisine karşı yolsuz tescilin düzeltilmesi davası açarak, taşınmazın kendi adına yeniden kaydedilmesini sağlayabilir. Burada bir zarar söz konusu olmaz; çünkü taşınmaz hala A kişisinin mülkiyetindedir. Ancak; B kişisi, üzerine yolsuz tescil ile kaydedilen bu taşınmazı, iyi niyetli olan C kişisine satarsa; A kişisi zarara uğramış olur. Çünkü; C kişisi iyi niyetli olduğu için ona karşı yolsuz tescilin düzeltilmesi davası açılamaz. A kişisi, taşınmazını kaybetmiş olur.
Devlet, zarardan sorumlu olmadığını ispatlayarak sorumluluktan kurtulamaz. Bu nedenle devletin, kurtuluş kanıtı getirme şansı yoktur. Kanun, devlete böyle bir hak tanımamıştır. Bu nedenle devletin sorumluluğu, bir kusursuz sorumluluktur. Devletin tazminat ödemekten kurtulabilmesinin tek şansı, illiyet bağının kesildiğini ispatlamaktır. Bu nedenle devlet, illiyet bağının kesildiğini ispatlarsa sorumluluktan kurtulur.
B-) Zarar, Tapu Sicilinin Hukuka Aykırı Biçimde Tutulmuş Olmasından Kaynaklanmalıdır
Tapu siciline yanlış kayıt yapılması veya yapılması gerekli bir kaydın yapılmaması gibi durumlar, sicilin hukuka aykırı bir şekilde tutulmasına örnektir. Örneğin; herhangi bir talep olmadan tescil yapılması ya da hak sahibi olmayan bir kişinin talebi üzerine bir ayni hakkın sicilden silinmesi vb. durumlar hukuka aykırı kabul edilir. Devlet; ancak tapuyla ilgili işlemlerin usulüne uygun yapılmamasından sorumludur. Zarar, kişiden kaynaklanıyorsa; tapu sicilinde devletin sorumluluğu doğmaz. Örneğin; zarar, kişinin hataya düşmesinden ya da muvazaalı olarak taşınmazı bir başkasına devretmesinden doğuyorsa; devletin sorumluluğu yoktur. Yine, tapu sicilindeki kayıt ilk etapta hukuka uygun olmasına rağmen, sonradan gerçeğe aykırı hala geliyorsa da devlet sorumlu olmaz.
Devletin sorumluluğu için tapu memurunun kusurlu olup olmamasının ise bir önemi yoktur.
C-) Devletin Tazminat Sorumluluğunda Haksız Fiile İlişkin Hükümler Uygulanır
Tapu sicilinden devletin sorumluluğunda, yukarıda belirtilen hususlar dışında haksız fiile ilişkin hükümler uygulanır. Zamanaşımı süresi; zararın ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl ve her halde fiilden itibaren 10 yıldır (TBK m. 72). Zarar görenin kusurunun varlığı, tazminat miktarından indirim olarak kabul edilebilir.
D-) Devletin Tazminat Sorumluluğunda Dava Genel Mahkemelerde Açılır
Tapu sicilinden tutulmasında devletin sorumluluğundan kaynaklanan davalar genel mahkemelerde açılır. Buna göre; bu davalarda görevli olan yargı, adli yargıdır. Bu dava, genel görevli olan asliye hukuk mahkemesinde görülür. İdari yargı ise görevli değildir. Yetkili mahkeme ise; tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesidir (TMK m. 1007/3).
E-) Tapu Memura Kusurluysa Devlet Ödediği Tazminat İçin Ona Rücu Edebilir
Memurun, işlediği eylem sırasında kusurlu olup olmamasının, devletin sorumluluğu için önemli olmadığını belirtmiştik. Ancak, memurun kusuru, rücu noktasında önem taşımaktadır. Eğer tapu memuru kusurluysa; devlet ödediği tazminat için ona rücu edebilir.