Afyon Avukat Özden KELEŞ

Mal paylaşımı nasıl yapılır?

Eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi halinde, mal paylaşımı konusu gündeme gelecektir. Mal rejimi türleri, mal rejiminin sona erme sebeplerini ve 01.01.2002 tarihinden sonra evlenen eşlerin tabi olduğu yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimini daha önce açıklamıştık. Bu yazımızda ise, genel hatlarıyla edinilmiş mallara katılma rejiminde, mal paylaşımı konusu işlenecektir.

mal-paylasimi-nasil-yapilir

Mal Paylaşımı

1-) Genel Olarak

Mal rejimi sona erdiğinde, eşlerin kişisel malları ile evlilik içerisinde edindikleri malları, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına göre birbirinden ayrılır (MK. m. 228). Mal rejiminin sona erme tarihi, tasfiye tarihi olarak kabul edilir. Mal rejiminin hangi durumlarda sona erdiğini şu yazımızdan inceleyebilirsiniz. Edinilmiş mallar da kural olarak, mal rejiminin sona erme tarihindeki piyasa değerine göre kıymetlendirilir (MK. m. 225, 232, 235).

Katılma alacağı hesaplanırken, edinilmiş mallara ilave edilmesi gereken değerler varsa, bunlar eklenir (MK. m. 229). Kişisel mallarla, edinilmiş mallar arasında denkleştirme işlemi uygulanır. Ekleme ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden, bu mallarla ilgili borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktar, “artık değer” olarak adlandırılır. Her eş, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibidir. Bu artık değerin yarısı, “katılma alacağı” olarak nitelendirilir.

2-)Eşlerin Katılma Alacağının Belirlenmesi

a-) Değer Artış Payı Alacağı

Mal paylaşımı denilince akla gelen ilk konu, değer artış payı alacağıdır. Eşlerden biri, diğerine ait bir malın edinilmesine, korunmasına veya iyileştirilmesine katkıda bulunmuş; ancak hiç veya uygun bir karşılık almamış olabilir. Örneğin; bir eşe miras kalan evin (kişisel mal) tadilatı için, diğer eş katkıda bulunabilir. Yine, evlilik içerisinde alınan ve eşlerden biri üzerine kayıtlı olan bir dairenin edinilmesine (edinilmiş mal), diğer eş parasal katkıda bulunabilir. Onarım sonucu dairenin değerinin artacağı şüphesizdir. Katkıda bulunan eş, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur. Buna, değer artış payı alacağı denir. Bu alacak o malın tasfiye anındaki değerine göre hesaplanır. Ancak, bir değer kaybı söz konusuysa, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır(MK. m. 227/1).

Mal, daha önce elden çıkarılmış olabilir. Bu durumda, hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler(MK. m. 227/2).

Eşlerin, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçmesi ya da pay oranını değiştirmesi mümkündür (MK. m. 227/3).

b-) Artık Değer 

Mal paylaşımı denilince akla gelen bir başka konu, artık değerin hesaplanmasıdır. Mal rejiminin sona ermesi anında, eşlerin edinilmiş malları ve kişisel malları birbirinden ayrılır. Hangi malların edinilmiş mal, hangilerinin kişisel mal olduğunu şu yazımızdan inceleyebilirsiniz. Kural olarak kişisel mallar, mal paylaşımına dahil edilmez. Edinilmiş mallara, yasada belirtilen değerler de eklenerek tasfiye aktifi tespit edilir (MK. m. 229). Eklenecek değerler şunlardır:

  • Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıllık süre içerisinde, diğer eşin rızasını almaksızın, olağan hediyeler dışında yapmış olduğu karşılıksız kazandırmalar. Örneğin; boşanma davası açılmadan 6 ay önce, eşinizin, üzerine kayıtlı arabayı para almadan arkadaşına devretmesi.
  • Bir eşin, mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak amacıyla yaptığı devirler. Örneğin; evliliğiniz devam ederken, eşinizin, üzerine kayıtlı dairesini akrabasına devretmesi.

Bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları edinilmiş mallardan ödenebilir. Yine, edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş olabilir. Böyle bir durumda tasfiye sırasında denkleştirme istenebilir (MK. m. 230/1). Örneğin; evlenmeden önce bir araba aldığınızı düşünelim. Bu araba, sizin kişisel malınızdır. Evlendikten sonra, eşinizle bir ev almayı istediniz. Paranız yetmediği için, evlenmeden önce aldığınızı arabanızı sattınız ve ev alırken bu parayı da kullandınız. Boşanmada mal paylaşımı sırasında katılma alacağı hesaplanırken, size ait kişisel mal olan bu arabanın güncel değeri hesaplanıp size ödenecektir.  Siz alacağınızı aldıktan sonra evin kalan bedeli, eşiniz ile sizin aranızda katılma alacağı olarak yarı yarıya paylaşılacaktır.

Yukarıda anlatılan şekilde, eklenecek değerler ve denkleştirme hesabı yapılarak, eşin evlilik içerisinde edinmiş olduğu, edinilmiş mallarının toplam değeri bulunur. Bulunan bu toplam değerden, bu mallara ilişkin tüm borçlar çıkarılır. Hesaplanan bu tutar, “katılma alacağı” olarak kabul edilip yarı yarıya paylaştırılır (MK. m. 236/1). Eşler arasında katılma alacağı olarak kabul edilip yarı yarıya paylaşılan bu değer, “artık değer” olarak ifade edilir (MK. m. 231).

c-) Katkı Payı Alacağı

Mal paylaşımı konusunda bahsedilmesi gereken bir diğer husus, katkı payı alacağıdır. Uygulamada “katkı payı alacağı” ve “değer artış payı alacağı” birbirine karıştırılmaktadır. Yeni Medeni Kanun 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanunda değer artış payı alacağının ne olduğu düzenlenmiştir. Değer artış payı alacağı, eşlerden birinin aldığı mallara hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkı sunmasıdır. Peki, 01.01.2002 tarihinden önce sunulan katkılar nasıl değerlendirilecektir?

Eski Medeni Kanun, eşin, diğer eşin birinin aldığı mallara hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkı sunması halinde katkı payı alacağı talep edebileceği yönünde herhangi bir hüküm ihtiva etmiyordu. Ancak, eski Medeni Kanun döneminde, Yargıtay uygulamaları ile eşin, katkı payı alacağı talep edebileceği kabul edilmişti.  Yargıtay içtihatlarına göre; bir eşin diğer eş tarafından satın alınan mala yaptığı katkı; 01.01.2002 tarihinden önce ise buna “katkı payı alacağı” denir. Katkı, 01.01.2002 tarihinden sonra yapılmış ise, bu “değer artış payı” olarak adlandırılır. Yani, Yeni Medeni Kanun ile birlikte, katkı payı alacağı yasal hale getirilmiştir. Buna ise, değer artış payı alacağı denir.

d-) Mal Paylaşımında, Malın Değeri Belirlenirken Hangi An Esas Alınır?

Kural olarak, edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar. Yargıtay uygulamasına göre; tasfiye tarihi, mahkemenin karar tarihidir.

Ancak, aşağıda belirtilen durumlarda mallar, tasfiye tarihindeki değerlerine göre hesaba katılmaz. Bu mallar, tasarrufun gerçekleştiği tarihe göre hesaba katılırlar. Yani, malın devredildiği tarihteki değeri neyse, o değeri hesaba katılır (MK. m. 229). Bunlar:

  1. Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıllık süre içerisinde, diğer eşin rızasını almaksızın, olağan hediyeler dışında yapmış olduğu karşılıksız kazandırmalar,
  2. Bir eşin, mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak amacıyla yaptığı devirlerdir.

e-) Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Hak Sahibi Olan Eşe Ayni Değil; Şahsi Hak Tanınır.

Bu konu, mal paylaşımı noktasında önemli ve karıştırılan bir konudur. Bunu bir örnekle açıklayalım. Örneğin; evlilik birliği devam ederken, eşinizle birlikte, eşinizin üzerine kayıtlı 2 tane daire aldınız. Bu daireler edinilmiş maldır. Mal paylaşımı yapılırken, bu dairelerden 1 tanesi eşinizden alınıp, sizin üzerinize kaydedilmez. Bu daireler, yine eşinizin üzerine kayıtlı olmaya devam eder.  Bu dairelerden birini mülkiyetinin üzerine geçirilmesini talep edemezsiniz. Yani, siz, sadece bu 2 dairenin toplam değerinin yarısı üzerinde bir alacak hakkına sahip olursunuz.

Ancak bu durumun bir istisnası vardır: Mal rejiminin ölüm nedeniyle sona ermesi halinde, katılma alacağına sahip sağ kalan eş, bu alacağının yerine geçmek üzere kendisine, aile konutu ve ev eşyası üzerinde ayni hak tanınmasını talep etme hakkına sahiptir (MK. m. 240). Bu istisna; sadece eşlerden birinin ölmesi halinde uygulanır. Yine, yalnızca aile konutu ve ev eşyaları konusunda bir istisna söz konusudur.

f-) Alacakların Takası

Eşlerin birbirlerinden karşılıklı alacakları varsa, bu alacaklar kendiliğinden takas edilir. Eşin, takas istemini açıklamasına gerek yoktur. Hakim, tasfiye sırasında bu durum resen dikkate alır.

 

 

Benzer Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bize Yazın

+90 506 490 42 94

Bizi 7/24 Arayabilirsiniz