Afyon Avukat Özden KELEŞ

Gabin (Aşırı Yararlanma) Nedir?

1-) Gabin (Aşırı Yararlanma) Nedir?

Borçlar hukukunda sözleşme özgürlüğü prensibi geçerlidir. Bu nedenle; sözleşmenin tarafları, istedikleri sözleşmeyi, istedikleri koşullarla yapabilir. Ancak taraflardan birinin, diğerinin içinde bulunduğu zor koşullardan faydalanarak, kendisine menfaat sağlaması ise hukuk düzeni tarafından korunmamıştır. Gabin (aşırı yararlanma); bir sözleşmede, bir tarafın edimi ile diğer tarafın edimi arasında açık bir orantısızlık bulunmasıdır. Bu orantısızlık, bir tarafın zor durumda olmasını, düşüncesizliğini veya deneyimsizliğini, diğer tarafın istismar etmesinden kaynaklanıyorsa; aşırı yararlanma, sözleşmenin geçersizliğine sebep olur. Bu düzenlemeyle bir tarafın, zor durumda bulunan diğer tarafı sömürmesi engellenmek istenmiştir.

Aşırı yararlanma, karşılıklı borç yükleyen bütün sözleşmelerde söz konusu olabilir. Yine ortaklık sözleşmesi gibi çok taraflı sözleşmelerde de aşırı yararlanmanın söz konusu olabileceği kabul edilmektedir. Ancak tek taraflı işlemler ile tek tarafa borç yükleyen sözleşmelerde ise aşırı yararlanmadan söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.

gabin-asiri-yararlanma-nedir

2-) Gabin (Aşırı Yararlanma) Şartları Nelerdir?

A-) Sübjektif Şart

Bir sözleşmede aşırı yararlanma olabilmesi için karşı tarafın bazı olumsuz koşullar içinde bulunması şarttır. Kanun koyucu, bu olumsuz koşulların neler olduğunu şu şekilde ifade etmiştir:

a-) Zor Durumda Bulunma

Zor durumda bulunma; kişinin, sözleşmenin yapıldığı sırada o işlemi yapmak zorunda olmasıdır. Kişi, ağır şartlar altında sözleşme yapmayı, başka çaresi bulunmadığı için kabul etmek zorunda kalmıştır. Kişinin bu şartları kabul etmesi, içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için tek yoldur. Örneğin; kişinin, hayati tehlike yaratan bir hastalığın tedavisi için, hastanenin aşırı ücret talebini kabul etmesinde bu türde bir gabin söz konusudur.

b-) Düşüncesizlik

Düşüncesizlik; kişinin kültür ve eğitim düzeyi nedeniyle olayları gerektiği gibi değerlendirememesidir. Kişi, düşüncesizliği sonucu sözleşmeyi, edimler arasında aşırı dengesizlik olacak şekilde kabul eder. Yeterli akli olgunluğa erişmeme de bu kapsama girer. Ancak kişinin düşüncesizliği ile ayırt etme gücüne sahip olmaması birbirine karıştırılmamalıdır. Ayırt etme gücü olmayan kişinin imzaladığı sözleşme, ehliyetsizlik nedeniyle geçersizdir. Burada aşırı yararlanma yoktur. Yine kişinin düşüncesizliği nedeniyle kısıtlanması da aşırı yararlanma değildir. Bu halde de ehliyetsizlik nedeniyle geçersizlik gündeme gelir. Düşüncesizlikte, hukuksal işlem ehliyeti ortadan kalkmaz; yalnızca bilgi noksanlığı söz konusudur. Örneğin; okuma ve yazma bilmeyen yaşlı bir kişinin, sahip olduğu arsayı, değerinden oldukça aşağısına satmasında durum böyledir.

c-) Deneyimsizlik

Deneyimsizlik; yaptığı işi gerektiği gibi bilmemek, yaptığı işin konusunu oluşturan ekonomik değerler arasındaki karşılaştırmayı iyi bir şekilde yapacak kadar bilgi seviyesine sahip olmamaktır. Deneyimsizlik halinde kişi, sözleşmesinin kendisine yüklediği külfetler konusunda yeterince bilgi sahibi değildir. Karşı taraf, kişinin bu halinden yararlanarak aşırı yararlanma yoluna gitmektedir.

B-) Objektif Şart (Edimler Arasında Aşırı Dengesizlik Bulunması)

Sadece sübjektif koşulların bulunması, sözleşmenin geçersizliğine neden olmaz. Bir sözleşmede gabin olması için edimler arasında aşırı bir dengesizlik de bulunmalıdır. Kanun koyucu her dengesizliği değil; ancak aşırı dengesizlik halini aşırı yararlanma nedeni kabul etmiştir. Meydana gelen bu dengesizlik, kişinin içerisinde bulunduğu zor koşulların kullanılması sonucunda ortaya çıkmalıdır.

Her edimler arasındaki orantısızlık, aşırı yararlanma sonucu sözleşmenin geçersizliğine neden olmaz. Aşırı yararlanmadan söz edebilmek için kişinin içinde bulunduğu zor koşullardan, diğer tarafın faydalanması gerekir. Diğer taraf, kişinin içerisinde olduğu zor koşulları bilmeli ve bu durumdan yararlanmalıdır. Örneğin; başkasına olan borcumu ödeyebilmek için cep telefonunuzu değerinden epey az bir tutara bir telefoncuya sattığınızı düşünelim. Telefoncu, sizin içerisinde bulunduğunuz zor koşulları bilmiyor ve bundan faydalanmıyorsa; sözleşme geçersiz olmaz. Ancak telefoncu, bu durumu bilerek hareket etmiş ve bundan yararlanmışsa; aşırı yararlanma sonucu sözleşme geçersiz olur.

3-) Gabinin (Aşırı Yararlanmanın) Hüküm ve Sonuçları Nelerdir?

A-) Sözleşmeyle Bağlı Olmama İradesinin Açıklanması

Gabin halinde, şartların da bulunması halinde, gabine maruz kalan kişi sözleşmeyle bağlı olmadığını ileri sürebilir. Bağlı olmama hakkı; ancak zor koşullardan dolayı sömürülen kişiye tanınmıştır. Aşırı yararlanan taraf ise bu hakka sahip değildir. Aşırı yararlanmaya maruz kalan kişinin, gerçek veya tüzel kişi olması arasında fark yoktur. Ancak tüzel kişilerin aşırı yararlanma hükümlerinden faydalanması için daha zor durumda olması gerekir.

Sömürülen taraf bağlı olmama hakkını kullanana dek, sömüren kişi sözleşmeyle bağlıdır. Süresi içerisinde geçersizliği ileri sürülmeyen sözleşme, geçerli bir sözleşme haline gelir. Sözleşme geçersiz kılınırsa; taraflar birbirine verdikleri edimleri sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebilirler.

B-) Edimler Arasındaki Oransızlığın Giderilmesini Talep Hakkı

Aşırı yararlanma nedeniyle zarar gören kişi, sözleşme ile bağlı olmadığını açıklamak yerine; sözleşmeyle bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir (TBK m. 28/1). Örneğin; hastalığı nedeniyle acil şekilde ilaca ihtiyacı olan kişiye, 100 TL değerindeki ilaç, 1.000 TL’ye satılırsa; kişi, eczaneden 900 TL’lik tutarın iade edilmesini isteme hakkına sahiptir.

4-) Gabin Nedeniyle Sözleşmeyle Bağlı Olmama ve Oransızlığın Giderilmesini Talep Etme Süresi Nedir?

Aşırı yararlanma ile ilgili kanunda iki farklı süre düzenlenmiştir (TBK m. 28). Sürenin başlangıç zamanı, duruma göre farklı zamanlara tabi tutulmuştur. Buna göre;

  • Düşüncesizlik ve deneyimsizlik halinde; sömürülen kişinin bunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl,
  • Zor durumdan faydalanma halinde; zor durumun ortadan kalktığı tarihten itibaren 1 yıl,
  • Aşırı yararlanma sebebi ne olursa olsun; her halde sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren 5 yıl içinde sözleşmeyle bağlı olunmadığı veya edimler arasındaki orantısızlığın giderilmesi talep edilebilir.

Kanunda belirtilen bu süreler, hak düşürücü niteliktedir.

gabin-asiri-yararlanma-nedir

Her türlü hukuki sorununuz için bizimle iletişime geçebilirsiniz…

Benzer Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bize Yazın

+90 506 490 42 94

Bizi 7/24 Arayabilirsiniz